Diktatörler coğrafyası mı olacak?

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 20.05.2024 08:03
YAZI
A
 Nasıl, Türkiye için de bir Sisi düşünülüyor mu? Yoksa Gezi ile hesaplanan o mu idi?

Olmadı değil mi?

Eylül sendromu çerçevesinde planlanan o mu?

Bu coğrafya, Sisi'lerle dolsun ve dikensiz gül bahçesine dönsün.

Yalnız kaldı Tayyip Erdoğan!

Vah vah!

Kral'ın duruşu bile Türkiye aleyhine kullanılıyor ne iş!

Amerika'nın, AB'nin Mısır'daki vahşet karşısında oynadığı üç maymun rolü bile "Türkiye'nin yalnızlaştığı" temasına argüman sağlıyor. Nasıl bir kör dünya bu!

Sisi ol, ülkenin silahlı gücünü milletine karşı kullan, 15 gün içinde beş bin kişinin canını al, dünya, vahşetine selam dursun! Nasıl bir dünya oldu bu!

Suudi Kralı, Sisi'ye destek olmuş. Ne diyelim? Yakışıyor. Suudi Kralı'na göre Sisi cinayetlerine maruz kalan İhvan"Terörist gruplardan oluşuyor"muş ve Sisi zaten "teröristlerle savaşıyor"muş. Edeb içinde kalayım diyorum ama içimden bir "Yazıklar olsun" çığlığının kopmasına mani olamıyorum.

Korkulu rüyalar başlıyor

Bu coğrafya Esed'ler, Sisi'ler ve Suudi ve Körfez kralları gibi kişilerin eline mi kalacak yani?

Suudiler ve Körfez kralları, anlaşılıyor ki, Esed'in katliamına da onay veriyor. Sebebi, İhvan çizgisi yükselmesin, sonra sıra bize de gelir.

Amerika, Avrupa, İslam coğrafyasında hiç de demokrasi falan istemiyorlar. Ve onların hesabı, çok net ki, "Şeriat"la, "Hayat tarzı kısıtlaması" ile falan ilgili değil. Bölgedeki sömürge statüsünü kim sorguluyor, kim bu sorgulamada büyük halk gücüne dayanıyor, o korkulu rüyalar yaşatıyor.

Çünkü diktatörlerle, perde arkasında pazarlık yapmak kolay, ama büyük halk kitlelerinin gözaltındaki iktidarları pusturmak zor. Sandığa gidecek ve halka hesap verecek. Serbest iletişim ortamı, ne kadar örtme eylemi yapılırsa yapılsın bir gün her şeyi açığa çıkaracak.

Onun için Suudi Arabistan'da da özgür basından eser olmaz, Sisi'nin, Esed'in dünyasında da...

Ama ne kadar daha devam edecek bu kapalı yapılar?

Ne kadar daha devam edecek Batı ülkelerinin çakma demokrasi havariliği?

İşte bir kralın kızı kalktı "Baba, dedi, sizin verdiğiniz paralarla insanları katlediyorlar Mısır'da!" 

"Ne mümkün, zulm ile bidad ile imha-yı hürriyet, 
Çalış, idraki kaldır, muktedirsen ademiyetten."

İşte Amerika'nın en etkin gazeteleri, sorguluyor katliam karşısında Amerika'nın suskunluğunu ve örtülü korumacılığını...

Ve işte Tayyip Erdoğan var bu coğrafyada vicdanın sesini, halkların yürek isyanını yükselten...

Sisi bir ara duraktır

Yalnızlık!

Yalnızlaşma korkuları...

Bunların tamamı, "Bu coğrafyanın ebediyen diktatörler coğrafyası olarak kalacağı" ve"dünyanın süper güçlerinin o diktatörlere kol-kanat gereceği" düşüncesine dayanıyor.

Ama Tayyip Erdoğan da bu topraklarda "Muhtar bile olamaz"lardan geldi. Geçen yine yazdım, kaç şehit verildi Türkiye'de, bugünkü anlamda halk iradesinin belirleyici hale gelmesine kadar.

Bu coğrafyanın zorluğunu, belalı yapısını bilmiyor değiliz. Ama bu coğrafya, kendi gerçek kaderini arıyor. Ve o yolda sabırla ilerliyor. Tayyip Erdoğan, bana göre, yok edilemeyen millet yürüyüşünün eseridir. Sisi, bir ara duraktır Mısır'da... Bizim darbecilerimiz gibi... Evet, Gürseloldu, Evren oldu, Karadayı oldu, ama son darbeciler olamadı. Millet geçti onların üzerinden.

Sisi de bitecek. Onlarda kendi kendilerini bulduklarını zannedenler de...

Bu coğrafyanın çocukları kaç zamandır, Necip Fazıl'ın şu mısralarını okumaktadır.

"Mehmedim sevinin başlar yüksekte.
Ölsek de sevinin eve dönsek de.
Kalma bu tekerlek kalır tümsekte.
Yarın elbet bizim, elbet bizimdir.
Gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir."
ETİKETLER:

Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Diğer Yazıları