Bir akil adam

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 20.05.2024 07:23
YAZI
A
 "Verin anayasayı biz hazırlayalım" diyen Cemil Çiçek'ten bahsediyorum.

Meclis Başkanlığı'nda ikinci dönemi.

O işi liyakatle götürdüğü noktasında eminim muhalefetin bile zorlamasız tepkisi olamaz.

Muhafazakar bir geçmişi var. Aile dindar bir Anadolu ailesi. Yozgatlı.

İmam Hatip'te okumuş.

Oradan İstanbul Hukuk'a geçmiş.

Mücadele Birliği içinde yer almış. Türkiye-dünya gerçeğini o pencereden seyretmeye başlamış, ilk siyasi bilinci orada oluşmuş.

Sonra Mücadele Birliği'nden ayrılmış. Orada oluşu da ayrılışı da, olgunlaşma sürecinin önemli parçaları.

Sonra Milli Selamet'te aktif politika ile tanışma, sonra ANAP'ta "Özal mektebi"nde ilk devlet tedrisatı, sonra ANAP'ın başkalaşma sürecine tanıklık ve oradan kopuş, Refah'ın iktidar sürecindeki bütün sancılara tanıklık ve Anayasa Mahkemesi'nde Refah savunması, sonra Refah'ın özeleştirisini de ihtiva eden AK Partili yapılaşma, AK Parti iktidarında bakanlıklar, Hükümet Sözcülüğü ile dengeye katkı, 27 Nisan gibi en gerilimli günlerde var oluş, kapatma davasında yine savunma kürsüsünde...
 
Gönüllü misyon arayışı

 
Toplumu biliyor, toplumdaki farklılaşmaları biliyor, devletin Osmanlı'dan sonra geliş sürecini biliyor, farklı devlet birimlerinin hassasiyetini biliyor, gençliğinden bu yana gerek mücadele içinde bizzat yer alarak, taraf olarak, gerek çözüm arayarak toplumsal farklılaşmaları gözlüyor, toplum-devlet ilişkilerindeki sancı alanlarını biliyor, bu sancıların toplum yararına tedavi edilmesi gerektiği bilincine sahip ve şimdi Meclis Başkanlığı gibi siyaseten steril hale gelmeyen ama farklılaşmalarda denge unsuru olmayı gerektiren, kendisi de böyle bir görevi üstlendiğinin farkında bir insan.

O diyor ki:

"Kaçıncı defadır müzakere yaptık. Elimizde yeteri kadar bilgi, belge var. Net olarak ifade edeyim, bize havale etseler bu anayasa taslağını, Meclis Başkanlığı olarak 8-10 madde dışında bir taslak metni, kamuoyunun önüne ve kendilerine sunarız. Neresini beğenmiyorlarsa o zaman değiştirirler."

Bu söz yabana atılabilir mi?

Bence atılmaz.

Cemil Çiçek, bir ekiple, şu ana kadar yapılmış olan müzakerelerden, bütün partilerin ve toplum kesimlerinin hassasiyetini dikkate alan bir "uzlaşma metni" çıkarabilir.

"8-10 madde hariç" diyor ki, o da beklenecek bir durum.

Anayasa'nın ve Türkiye'nin öyle kritik konuları var, bunlar belki daha bir -belki uzun- süre tartışılmaya devam edecek.
 
Çiçek bir metin hazırlasın
 
Ama onların dışında kalan bir metin de önemli bir müzakere zemini oluşturabilir.

Cemil Çiçek diyor ki:

"Kanunlar çıkaracağız, kanunlar anayasaya uygun olacak. Oysa partiler mevcut anayasanın ciddi yanlışlıklar ihtiva ettiğinde ittifak halinde. Ne yapıyoruz? Doğru kanun çıkarmak istiyoruz ama yanlış anayasa kullanıyoruz." 

Bu, partilerin içinde bulunduğu ironik yapıyı sergileme açısından muhteşem bir tespit.
"Kırmızı ışıkta mazot yakıp duruyoruz, mesafe alamıyoruz" diyor.

Bütün bu okumalar, artık "siyasetin akil insanı" diye tanımlanabilecek bir simadan geliyor.

Bence partiler, Cemil Çiçek'in Meclis Başkanlığı dönemini sağduyu ile değerlendirirlerse, Meclis misyonu açısından Türkiye'yi rahatlatacak önemli adımlar atılabilir.

Şu anda partilerden beklenen Cemil Çiçek'e "yap da gel" demekten başka bir şey olmamalı. Yapsın, masaya koysun ve partiler belki de, aradıkları formülü bu metinde bulacaklardır ya da bulunamayanlar için küçük rötuşlar yapılacaktır. Çok mu iyimser bir yaklaşım derseniz, kırmızı ışıkta mazot yakıp kahrolmaktansa, böyle bir iyimserliği tercih ederim.
ETİKETLER:

Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Diğer Yazıları