Arafat Adeviye olacak

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 20.05.2024 07:23
YAZI
A
 Suudi Kralı çok kötü bir şey yaptı.

Şehide Esma'yı görmedi.

Şehide Habibe'yi görmedi.

Şehit Halid'i görmedi.

Mısır'ın Sisi kurşunlarıyla can veren binlerce şehidini görmedi ve en kötüsü onlar için "terörist" dedi.
Ondan daha kötüsünü de yaptı, katillere hazinesinin kapılarını açtı.

Bunu yapmamalıydı.

Ve bunun bedelini ödeyecek.

Bunun bedelini, zillete düşerek ödeyecek.

İşte hac mevsimi geliyor. Milyonlarca dünya Müslüman'ı kutsal topraklara gidecek ve oraya Adeviye'yi taşıyacak.

Tayyip Erdoğan ağlamış Esma'nın haberini okurken. "Babam gözyaşını tutamadı" diyorTayyip Bey'in kızı.

Kralın da gözleri yaşarmalıydı Esma için, Habibe için ve Halid için.

Adeviye kutsal topraklara taşınacak. Kralın bundan hiç şüphesi olmasın.

Hayır hiç kimse haccı, umreyi boykot etmeyecek.

İnsanlar bu yıl da milyonlar halinde Arafat'a taşınacak. Arafat'ta dualar Adeviye şehitleri üzerine olacak. Belli ki Sisi ismi "zalimler" arasında geçecek. Tıpkı Esed isminin zalimler arasında geçiyor olması gibi.

Arafat dualarında eller semaya açılırken, bir de "Adeviye selamı" yapılacak.

Başbakan Erdoğan'ın elini yükseltmesi gibi.

İnsanlar şeytan taşlayacak

Sonra insanlar Müzdelife'ye doğru, Mina'ya doğru seller gibi akacaklar.

Ve insanların elleri "Adeviye selamı" ile kalkacak havaya.

O zaman ne yapacak Kral?

İnsanlar Cemerat'a yürüyecekler, elleriyle Adeviye selamı yaparak. İnsanlar şeytan taşlayacaklar, dünyadaki bütün şeytanlara taş atacaklar.

Kral ne yapacak?

Çok kötü bir rol üstlendi Kral.

Dünyada "Müslüman kardeşler"e karşı oluşan saffa baksın, durduğu yere baksın.

Kalbine baksın...

Dünyanın her coğrafyasından mukaddes mekânlara akan mü'minlerle arasına giren mesafeye baksın.
Arafat'a bakacak ve ağlayacak Kral.

Eğer hâlâ yüreğinde, "Ne yaptım ben" diyecek bir aidiyet kırıntısı varsa, kalmışsa...

Kim ne derse desin, şu an, insanlığın vicdanını da Müslümanlar'ın kalp hassasiyetini de Türkiye'nin Başbakan'ı temsil ediyor.

Kutluyorum onu.

Adeviye Meydanı'nda sırtından ve bağrından vurulan bir genç kızın şehadeti karşısında gözleri yaşardığı için...

Kızının cenazesine bile katılamayan bir babanın duyguları karşısında yüreğinde bir yumruk hissettiği için.

İyi ki Türkiye var.

Amerika, darbeci Sisi karşısında suskun kalırken, hatta darbeyi "demokrasi için yapılmış bir eylem" gibi sunarken, "Darbenin arkasında İsrail var" diyen Türkiye Başbakanı'nı"saldırganlık"la suçluyor. Ölçülerin nasıl savrulduğuna bakın bir. İsrail'i savunmak söz konusu olduğunda canhıraş biçimde seferber olan bir süper güç.

İyi ki Türkiye var, evet.

İnsanlığın sesi, vicdanın sesi olarak...

İşte Suriye'de bir kimyasal silah vahşeti daha.

İşte Suriye'de, yeni bir çoluk çocuk ölümler sergisi daha.

Kimin sesi yükselecek Tayyip Erdoğan'dan başka şu koca dünyada? Görelim.

Diplomasi, böyle duruşları kaldırmaz öyle mi? Konuşacaksın ama hiçbir şey söylememiş olacaksın, öyle mi?

Tayyip Erdoğan, bir insanlık damarı katmak istiyor diplomasiye...

Bunu, içerideki-dışarıdaki bir cümle ezberci zihin anlamayabilir.

Ama bu ezber bozulacak.

Bugün bozulmazsa, yarın, Arafat'ta beş milyon insan "Adeviye selamı" ile göklere yöneldiğinde bozulacak. İnsanlık için yeni bir bilinç süreci başlayacak.

Tarihin yazılışı bitmedi.

Şehide Esma, şehide Habibe, şehit Halid, İhvan liderlerinin çocukları bütün Mısır çocuklarının sembolü olarak hayatlarını ortaya koydular.

Sisi'den asla bir kahraman çıkmayacak. Mübarek'ten çıkmadığı gibi.

Arafat'ı bekleyin. Müzdelife, Mina yürüyüşünü bekleyin ve şeytanlara atılacak taşları bekleyin.
ETİKETLER:

Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Diğer Yazıları