Türkiye, Mısır, İran ve Batı

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 20.05.2024 08:04
YAZI
A
 "İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif, Yahudiler'in önemli dini bayramlarından olan Roş Aşana'yı attığı bir tweet'le global düzeyde kutladı. Bu tweet'in Ortadoğu'nun geleceğini şekillendirme sürecinde tarihi denebilecek kadar önemli bir gelişme olarak nitelendirileceği açık."

Tarihi bir tweet!

Hımm!..

"Bu, İran'ın, Ortadoğu'da Türkiye değil ben rol model olmaya talibim" demesidir."

Hımm!

"Türkiye laik, demokrat, Müslüman formülü terk edince, "rol model olma" şansını yitiriyor."

Bu son zamanlarda Habertürk'te Serdar Turgut'un ısrarla işlediği bir tema.

Ne iyi diyorum ben, İslam devrimi yapacaksınız, Amerikan Büyükelçiliği'ni işgal edeceksiniz, on yıllarca Batı ile en sert nükleer silah mücadelesi vereceksiniz ve Yahudi bayramını kutladığınız bir "tweet", tarihi nitelik kazanacak ve üstelik Mısır'a gidip "laik uygulama" tavsiyesinde bulunanTayyip Erdoğan'ın "model olma" ihtimalinin silindiği Ortadoğu'ya rol model olma şansını yakalayacaksınız.

Ah be Tayyip Erdoğan, bir tweet'i atamadın ve başına gelenlere bak!

Bu işi Mısır'da Mursi de yapamadı!

"Bizim oğlanlar" devreye girdi ve devirdi onu.

Erbakan, seçimlerde yüzde 22 alacağına yüzde 5 alabilseydi, ardından başbakan olmak gibi bir işe soyunmasaydı başına 28 Şubatlar falan gelmezdi elbet!
 
Batı neyi istemiyormuş!
 

Ne demiş Sabah'ta Hasan Bülent Kahraman: 

"Batı, Mısır gibi bir ülkenin bu ölçüde İslam'a kaydığını görünce tepki göstermekte tereddüt etmedi. Batı 'sandıklı' da olsa 'sandıksız' da olsa artık İslam'ın bu coğrafyada iktidarını istemiyor."

Bu ifade biraz doğruluk içerse de tam doğruyu işaretlemiyor. İran henüz laiklik falan diyecek noktada değil, adı üstünde İslam devrimi içinde ama bir tweet Batı'nın İran'a yönelik bakışlarını değiştirmeyi başarmış gözüküyor. Acaba neden? Acaba neden Batı dünyası, mesela Suudiler'le bir problem yaşamıyor? Laik yönetime sahip oldukları için mi?

Bir şey söylemek isterim Serdar Turgut'a:

-Bak arkadaşım, laikliğin, modern değerlerin piri ol istersen, farz et ki iktidara geldin ve Ortadoğu'da Batı'nın çıkarlarını sorguladın, senin ne laikliğine bakarlar ne modernliğine...

Demirel şu sözlerini unutmuş olamaz:

-Türkiye ne zaman pistte take off (havalanma) noktasına gelir, kafasına vurur yere kapaklandırırlar. Türkiye'nin üç askeri müdahalesi, "islamcı" liderlere karşı değil, laik, basbayağı Batı değerlerine bağlı insanlara karşı yapıldı.

Bana göre Mustafa Kemal de İnönü de sonraki liderler de "Batı'nın Türkiye hesabı"nı bilirler. Laiklik ve "İslam'a, İslam dünyasına mesafeli olmak" bir korku ideolojisidir. Batı, Türkiye'nin bütün bu ilişkilerini, kendi denetim alanında tutmak istemiş, bu formatın bozulması kuşkusu yaşadığında da her türlü fesadı Türkiye'nin üzerine salmakta beis görmemiştir.
 
Evrenler'e, Sisiler'e rağmen
 
Tayyip Erdoğan ve arkadaşları, birilerinin ayağına basıyor mu?

Evet basıyor.

Bu dış politika çizgisi olarak risk taşıyor mu?

Evet taşıyor.

Bunu görmek ayrı -ki bu riski Erdoğan ve arkadaşlarının da görmediğini düşünmem ben- buradan Batı çıkarına söylem üretmek ve kendi ülkenizin iktidarını sıkıştırmak ayrı. Hele buradan, şu veya bu İslam ülkesi ile Türkiye arasında "Kim Batı'yı daha mutlu edecek" türünden pazarlık kızıştırmaya çalışmak ayrı.

Mısır'da İhvan'ı yasakladılar.

Bizde de 12 Eylül'de partiler kapatılmış, liderler sürgüne gönderilmişti.

28 Şubat da Refah'ı kapatmıştı ve bin yıl sürecekti. Bunlar, bu coğrafyanın derinden sürdürdüğü açık ve örtülü sömürge çarkından kurtulma ve özgürlük mücadelesinin safhalarıdır.

"Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak
Alçakça bir ölüm varsa eminim budur ancak." 

Mehmet Akif böyle söylemiş.

Bu mücadele Mehmet Akifler'den beri sürüyor.

Sonunda Türkiye de kazanacak Mısır da... İçeriden çürümenin sembolleri Evrenler'e, Karadayılar'a, Sisiler'e rağmen.
ETİKETLER:

Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Diğer Yazıları