Bugün bayram, karmaşık duygular içindeyim

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 20.05.2024 07:23
YAZI
A
 Evet, bugün bayram, karmaşık duygular içindeyim. Mısır'da Adeviye Meydanı ile Tahrir Meydanı'nda insanlar, Ramazan boyunca, birbirine öfkeli ama aynı anda sahura kalktılar, iftar yaptılar. Bugün de bayram yapacak ama barışmayacaklar. Adımız Mursi oldu, Sisi oldu. Bizim İslam'la ilişkimiz gerçek niteliğiyle nedir?

Suriye'de Ramazan el Buti'yi kurban verdik son iki yıl boyunca, Emeviye Camii'ni, Halid bin Velid Türbesi'ni kurban verdik, 100 bin insanı kurban verdik, iki milyon insanı göç ettirdik. Adımız En Nusra oldu, El Kaide oldu, İhvan oldu, Esed oldu. Bizim İslam'la ilişkimiz gerçek niteliğiyle nedir?

Tunus'ta, Libya'da durulma yok.

Suriye sıcaklığının gölgesinde kalan Irak'ta günlük Şii-Sünni ölüm sayısı neredeyse 50'nin altına düşmüyor. Biz neyiz?

Ve Türkiye...

Farkında mısınız, "İslamcı" bir iktidarı devirmek için örgütlendikleri gerekçesiyle açılan ve içinden 19 müebbet çıkan bir davanın, aşağı yukarı bir numaralı sanığı, Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, mahkûmiyet açıklandıktan sonra ilahi adalete ve bir Kur'an ayetine işaret etti.

Başbuğ'un Twitter'a yansıyan ve dünkü yazıma da aldığım "ilahi adalet" değerlendirmesi şöyle:

''Bir de unutulmasın ki ilahi adalet vardır. İlahi adaletin varlığını yüreğinde hissedenler ve er geç bir gün tecelli edeceğine inananlar "Bir topluluğa karşı duymakta olduğunuz kin sizi adaletten ayırmasın! Hep adaletten yana olun." şeklindeki Yüce Allah'ın buyruğuna da uymak zorundadırlar.

Her zaman doğruların, hak ve haklının yanında, yani adaletin yanında olanların, vicdanları rahat olur.

Ben öyleyim.

Ve inanıyorum ki, hak hiçbir zaman yerde kalmaz." 


Bütün bunlar İslam dünyası ve Müslümanlar adına "ibretlik" şeyler.

Bugün bayram.

Ramazan'ın bayramı.

Yani İslam'ın bayramı.

Hocalar kürsülerden "küskünlerin barışması" için çağrı yaparlar bu bayramda.

Ve biz "Müslümanlık aidiyeti" noktasında oradan oraya savrulmuşuz.

Bayramı İslam dünyasının can pazarı haline geldiği bir ortamda yaşıyoruz.

Ben oturmuş bir bayram yazısı yazmaya çalışıyorum, hüzün çöküyor yüreğime. Kürsüye çıksam kime ne diyeceğim?

Bayram tebriklerimize huzur ve kardeşlik özlemi yansıyor. Hüzünden arınmış yürekler diliyoruz birbirimize.

Bakın, bir adım ileri gittik Türkiye'de... 30 yıldır devam eden kan sürecini en azından 6 aydır durdurduk.

Bu Ramazan'ı, Diyarbakır Ulucami ile Sultanahmet'in aynı huzur iklimi içinde geçirebilmesi sağlandı. Bayramı da anneler, askerden veya dağdan, evlatlarının ölüm haberi gelmeyeceğinden emin olarak geçirecekler. Dendi ki "Türkiye hepimize yeter!" Yüreklerdeki ateş sönüyor ve yerine İslam'ın "kardeşlik" dediği şey geliyor.

Bilmem Sisi ya da Baradey veya Mursi, İslam kardeşliğinin aslında Rasulullah'ın elinden tutmak demek olduğunu, yarın beka aleminde Hamd Sancağı altında buluşmak demek olduğunu nasıl düşünecekler?

Yara bizim yaramız.

Yüreklerimize bir şeyler olmuş geçen zaman içinde, yüreklerimize bir şeyler yapılmış. Elimize almak ve yaralarını sarmak zorundayız yüreklerimizin.

Bugün camilere doluşacağız.

Şöyle bir etrafımıza bakalım ve "cemaat olma"nın gerektirdiği sevgi iklimini oluşturalım. Bir çocuğa gülümseyelim, bir yaşlının elini öpelim. Bir gençle birbirimizde fani olacakmışçasına adamakıllı kucaklaşalım.

Gelecek bayrama, hüzünleri azalmış bir İslam dünyası oluşturma niyetiyle, iradesiyle yürüyelim. Bayramınız mübarek olsun. Bayramınız bayram olsun.
ETİKETLER:

Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Yazarın Diğer Yazıları