Kendini Sevmek
Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 11.01.2025 01:09
Dalgalar kıyıya vuruyor. Hiç düşündünüz mü? Aynı damla, aynı noktadan acaba kaç kere geçiyor? Aynı damla ulaşsa bile kıyıya yanında aynı damlalar var mıdır?
Uçsuz bucaksız denizler, dünyanın her yerinde kıyılarla dans etmiyor mu?
Buradaki kıyı ile dans eden damla, dünyanın diğer ucundaki bir kıyı ile denizin aşkında pay sahibi değil mi? Ben aşk yaşıyorum o kıyıyla diyemez mi? O da denizin bir parçası değil mi? Tüm denizin kopyasını varlığında barındırmıyor mu?
Bugün birine gülümseyin, onun gününün güzel geçmesine neden olun. O da hayatına dokunduğu herkesin kalbine keyifle dokunsun. Duygular hissedişler dalga dalga yayılıyor, aynı denizler okyanuslar gibi...
Dünyada yaşanan hisler duygular bizden kopuk mu sizce? Hiç bağımız yok mu tüm düzenle? Dünyanın herhangi bir yerinde "Fatma teyzenin gözyaşı dökmesi" ile hiç ilgimiz yok gibi mi geliyor?
Ben iyiyim, doğruyum. Sen kötüsün, haksızsın. Bu iyilik doğruluk kime göre?
Haydi sadece kendimizden bakalım. İçinde her an her durumda sakinlik ve huzur mu var sadece? Hiç duyguların çalkalanmıyor mu? Hiç sinirlenmiyor , hiç kızmıyor musun? Hiç düşününce saçma gelen isteklerin yok mu? Ne gerek var yahu dediğin ama içinde arzuladığın dileklerin yok mu?
İçinde dinginliğe ulaştın mı? Her hal ve koşulda, geçmişte, gelecekte ve şu an onaylayabiliyor musun kendini? Harika...
Şükredebiliyor musun her anına? "Beni ben yaptınız" diyebiliyor musun?
İçindeki tüm hisleri dışa tamamıyla vuracak kadar açıkça yaşayabiliyor musun? Duygularını dile getirebiliyor musun? Yoksa sadece anlaşılmayı mı bekliyorsun? Ya da dile getiremesen de kendi duygularını arada sırada bile olsa gözden geçirebiliyor musun? Ne istediğini soruyor musun kendine? Ruhuna?
Yoksa rutin hayatta kendine vakit ayıramadığını mı düşünüyorsun? Öyleyse bu hayat kimin? Sen sana vakit ayırmayacaksın zaten, o vakit senin, senin dışındakilere vakit ayıracaksın. Dostum keyifle çayını içebiliyor musun kendinle başbaşa?
Tamam soru sormayı bırakıyorum
Önce kendimizi sevmekle başlayacak herşey. Önce ben demek bencillik diye öğretilmiş olabilir. Ama sağlıklı olmayan bir birey, kendini sevemeyen bir kişi, bir başkasını sevemez.
İçimizdeki öfkeyi serbest bırakıp, yerine şevkati mutluluğu koymayı kim istemez. Öyle değil mi? Tamam ozaman, haydi başlıyoruz.
Güne gülerek şükür ederek başlıyoruz artık. Bugün aynanın karşısına geçiyoruz. Kendimizi sevdiğimizi söylemek için. Gökyüzünün rengine bakıyoruz.
Eleştirmek için değil, "merhaba" demek için. Kimseyi eleştirmiyoruz bugün. Onaylamayın siz yapmayın eyvallah ama yorum yapmayın. Gülümseyin, hayırdır diye sorsunlar. ( ne ilginç değil mi, gülen insanın farklı gelmesi göze)
Gülümseyin kahkaha atın. Duygular dalgalarla yayılsın.
Mutsuz üzgün bir arkadaşınızı gördüğümüzde. "Vayyy yine seni üzdü değil mi .... " Demeyin. Sarılın ona, sarılamıyorsanız elini tutun , o da olmadı sırtına dokunun. Senin için ne yapabilirim diye sorun.
Okyanus deniz olup, göl olup tüm dünyayı gezmekte. Diğer damlaları eleştirip yargılayacağımıza, kendim ne yapabilirim diye bakalım hayata. En kolayı kendinizden başlamak. Ve dokunabildiğimiz kadar yüreğe dokunmak. Haydi bakalım...
Gül Gül yüzlüm gül
Güldükçe güller dökecek yoluna Yaradan
Uçsuz bucaksız denizler, dünyanın her yerinde kıyılarla dans etmiyor mu?
Buradaki kıyı ile dans eden damla, dünyanın diğer ucundaki bir kıyı ile denizin aşkında pay sahibi değil mi? Ben aşk yaşıyorum o kıyıyla diyemez mi? O da denizin bir parçası değil mi? Tüm denizin kopyasını varlığında barındırmıyor mu?
Bugün birine gülümseyin, onun gününün güzel geçmesine neden olun. O da hayatına dokunduğu herkesin kalbine keyifle dokunsun. Duygular hissedişler dalga dalga yayılıyor, aynı denizler okyanuslar gibi...
Dünyada yaşanan hisler duygular bizden kopuk mu sizce? Hiç bağımız yok mu tüm düzenle? Dünyanın herhangi bir yerinde "Fatma teyzenin gözyaşı dökmesi" ile hiç ilgimiz yok gibi mi geliyor?
Ben iyiyim, doğruyum. Sen kötüsün, haksızsın. Bu iyilik doğruluk kime göre?
Haydi sadece kendimizden bakalım. İçinde her an her durumda sakinlik ve huzur mu var sadece? Hiç duyguların çalkalanmıyor mu? Hiç sinirlenmiyor , hiç kızmıyor musun? Hiç düşününce saçma gelen isteklerin yok mu? Ne gerek var yahu dediğin ama içinde arzuladığın dileklerin yok mu?
İçinde dinginliğe ulaştın mı? Her hal ve koşulda, geçmişte, gelecekte ve şu an onaylayabiliyor musun kendini? Harika...
Şükredebiliyor musun her anına? "Beni ben yaptınız" diyebiliyor musun?
İçindeki tüm hisleri dışa tamamıyla vuracak kadar açıkça yaşayabiliyor musun? Duygularını dile getirebiliyor musun? Yoksa sadece anlaşılmayı mı bekliyorsun? Ya da dile getiremesen de kendi duygularını arada sırada bile olsa gözden geçirebiliyor musun? Ne istediğini soruyor musun kendine? Ruhuna?
Yoksa rutin hayatta kendine vakit ayıramadığını mı düşünüyorsun? Öyleyse bu hayat kimin? Sen sana vakit ayırmayacaksın zaten, o vakit senin, senin dışındakilere vakit ayıracaksın. Dostum keyifle çayını içebiliyor musun kendinle başbaşa?
Tamam soru sormayı bırakıyorum
Önce kendimizi sevmekle başlayacak herşey. Önce ben demek bencillik diye öğretilmiş olabilir. Ama sağlıklı olmayan bir birey, kendini sevemeyen bir kişi, bir başkasını sevemez.
İçimizdeki öfkeyi serbest bırakıp, yerine şevkati mutluluğu koymayı kim istemez. Öyle değil mi? Tamam ozaman, haydi başlıyoruz.
Güne gülerek şükür ederek başlıyoruz artık. Bugün aynanın karşısına geçiyoruz. Kendimizi sevdiğimizi söylemek için. Gökyüzünün rengine bakıyoruz.
Eleştirmek için değil, "merhaba" demek için. Kimseyi eleştirmiyoruz bugün. Onaylamayın siz yapmayın eyvallah ama yorum yapmayın. Gülümseyin, hayırdır diye sorsunlar. ( ne ilginç değil mi, gülen insanın farklı gelmesi göze)
Gülümseyin kahkaha atın. Duygular dalgalarla yayılsın.
Mutsuz üzgün bir arkadaşınızı gördüğümüzde. "Vayyy yine seni üzdü değil mi .... " Demeyin. Sarılın ona, sarılamıyorsanız elini tutun , o da olmadı sırtına dokunun. Senin için ne yapabilirim diye sorun.
Okyanus deniz olup, göl olup tüm dünyayı gezmekte. Diğer damlaları eleştirip yargılayacağımıza, kendim ne yapabilirim diye bakalım hayata. En kolayı kendinizden başlamak. Ve dokunabildiğimiz kadar yüreğe dokunmak. Haydi bakalım...
Gül Gül yüzlüm gül
Güldükçe güller dökecek yoluna Yaradan