Dua Eden Bir Toplumuz Biz

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 10.01.2025 23:17
YAZI
A

Dua eden bir toplumuz. Ne güzel ve ne kadar hoş..

Aslında farkındayız dualarımız, sözcüklerimiz ve hareketlerimiz ile Yaradan’ımıza ulaşabildiğimizin. Harika.
Farkındalık, aydınlanma işte bu kadar basit; Bağımızın kopmadığını bilmek, ayrılmadığımızı, ayrılamayacağımızı bilmek, hissetmek. Bu kadar işte…
Bu bağlantı içerisinde olduğumuzu bilirken, zamandan ve mekandan bağımsız olduğumuzu da kabul etmişiz ve ediyoruz şüphesiz.
Rahmetli anneannem ile çok sohbet ederdik. Bana büyüklerinden öğrendiklerini “kulağına küpe olsun” der anlatır bana da okulda öğrendiklerimi anlattırırdı. Öğrenmenin yaşı yok kızım derdi.
Fakat bu kulağa küpe olarak takılacak herşeyi sorarmışım ben. “Neden peki?”
Bir gün bana kızmıştı. “Neden soruguluyorsun herşeyi, biz büyükler ne söylerse tamam der yapardık.” Nur içinde yat anneanneciğim. Sen o gün bana bunları o şekilde söylememiş olsan ben 25-30 sene öncesini kolay hatırlayamazdım, teşekkür ederim varlığına. Bak kulağıma küpe olmuş J
Oysa ben anlatamamıştım tam olarak niyetimi. Ben sorguluyordum çünkü nedenlerini merak ediyordum. Öğrenmek hatta bildiğim başka bilgilerle bir araya getirip birleştirmek istiyordum. Gece tırnaklar neden kesilmezdi acaba, ya da neden ıslık çalınmazdı. Tamam yapmayayım ama nedenini merak edelim değil mi ama J
Merak etmedikten sonra öğrenmek, öğrenmedikçe gelişimini ilerletmek bana göre ta ozamanlarda olmazdı. “Neden merak ediyorsun” sorusu ise bana ilginç gelirdi hep. Neden nefes alıyorsun demek gibi J
Anneannem bana 3 buçuk yaşıma kadar tüm sureleri ezberletmişti. Hatırlıyorum ninni yerine uyumadan önce beraber tekrarladığımızı. İletişimde olduğumuzu öğretmiş bana canım anneannem. Bunu hiç unutmadım!
Bu bağlantı içerisinde ne yapıyoruz peki? Öyle ya dua edip her an ulaşabildiğimizi biliyorken, nasıl hissettiriyor bize bu bağ?
Korku mu hissediyoruz?
Yoksa güvende olduğumuzu, hiç yalnız olmadığımızı bilerek yaşamın bize sunduğu güzellikleri görmeyi yaşamayı mı seçiyoruz?
Sorgulamak red etmek değildir, bir öğrenme şeklidir bazılarına göre.
İyi insan nasıl olunur? Neler yapar? Siz hiç düşünmediniz mi sanki?
Birey olarak neler yapabiliriz. Hani derler ya, herkes evinin önünü süpürse, şehir tertemiz olur diye. Harika bir bakış açısı aslında. Herkes kendi içini sevgi ile doldursa ne kadar mükemmel olurdu, düşünsenize…
Hepimiz neler yapabiliriz, çevremiz, ailemiz, tanıdıklarımız, tanımadıklarımız için hiç düşünmemiş olamazsınız…
“Yaradılanı severim, Yaradan’dan ötürü” – Mevlana
Ne güzel söylemiş, sevginin yüceliğini, kısacık ama derin bir cümle ile anlatmış.
Sevmenin zıttı yoktur. Azlığı çokluğu vardır. Sevmemek diye bir şey yoktur, tercih etmeyiz eyvallah. Sevginin yokluğunda öfke vardır, korku vardır.
İçimizdeki sevgiyi dışımıza taşısak, hiçbir karşılık beklemeden yaysak herkese ve dünyamıza hoş olmaz mı?
Paylaştıkça çoğalır güzellikler…
Haydi başlayalım, hep yapıyorduk şimdi farkında olarak başlayalım ve devam edelim.
Bir kahkaha neler neler değiştirir ve çözümler düşünsenize! Tüm gün güleryüzle gezmek, çalışmak. Yaptığımız işi sevmek, gökyüzüne bakmak, kuşları kedileri köpekleri izlemek, hergün karşılaştığımız esnafa “merhaba” demek, hal hatır sormak gülümseyerek…
Oysa herkes dert yanıyor. Herkes herkesin somurttuğundan şikayetçi. Daha da arttırmak istemiyorum örnekleri her an bağlantıdayız unuttum mu zannettiniz? J Her an dua ediyoruz.
Sorunun bir parçası olmayı da seçebiliriz, çözümün parçası ve uygulayıcısı olmayı da. Seçim bizim.
Hergün aynaya bakın. Gördüğünüzden memnunsanız  harika aynen devam. Memnun değilseniz bakışınızı gülüşünüzü memnun olacağınız hale getirmek elinizde. Kendinize, insanlara dünyaya nasıl bakmak istiyorsunuz ve onlara nasıl görünmek istiyorsunuz? Dua ediyoruz her an, nasıl çıkmak istiyoruz Yaradanımızın karşısına?
Her an aynalara bakıyoruz. Ne görmek istersek öyle olalım.
Dua eden bir toplumuz biz, her an bağlantıda olduğumuzu bilen ve bunun için şükreden…
Şükürler olsun iyi ki varsınız…
Sevgi ve selam ile…
ETİKETLER: