Sürdürülebilir Arkadaşlık

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 20.05.2024 11:15
YAZI
A
 İnsanlarla konuşmayı sürdürmenin iki sebebi olabilir.
Başka bir deyişle, ancak şu iki sebep için insanlarla konuşmayı sürdürmek gereklidir.
Bunlardan biri, onunla konuştuğunuzda mutlaka sizin ondan istifa ediyor olmanızdır. Diğeri ise, onun sizden faydalanıyor olmasıdır.
Dostunuz, akrabanız, komşunuz, ahbabınız, arkadaşınız…her kimse, bunların size yaptığı konuşmalar size bir fayda sağlamıyorsa, aynı şekilde sizin konuşmalarınız da ona bir fayda sağlamıyorsa, bu konuşmalar boşa kürek çekmekten öteye geçmez.
***
Toplumda, bir araya gelen insanımızın güncel konuşmalarına bakınca, her iki açıdan da düşündürücü bir tablo ortaya çıkıyor.
Genel halk kitlelerinde sıkça görülen bu “faydasız” konuşmalar; okumuş, elit, entelektüel ve münevver kesimde de ne yazık ki yaygın biçimde görülebilmektedir.
Eskilerin “mâlâyânî” dediği bu marazî durum, bulaşıcı bir hastalık gibi neredeyse toplumun her kesimine sirayet etmiş bulunuyor.
İlim-irfan sahibi sözü dinlenir insanların buna müdahil olup gerekli ikaz ve irşatları yaparak toplumun ıslahına katkı sağlamaları gerekir ve beklenir.
***
Bir zamanlar, ilim ve hikmet sahibi birine bir dostu ziyarete gelmişti.
Dostu, ordan burdan bir şeyler anlattıktan sonra, bazı arkadaşlarının hal ve davranışlarından bahsederek dedikodu yaptı.
Bu durumdan son derece rahatsız olan ilim-hikmet sahibi zât; dostuna şöyle dedi:
-Bu ziyaretinle bana yük oldun. Çünkü sen, bana üç eziyetle geldin: Birincisi, hiç yoktan kardeşine buğz ettin. İkincisi, durup dururken temiz kalbimi meşgul ettin. Üçüncüsü de, emin bir kimse olmadığını bana göstererek kendini töhmet altında bıraktın!...”
***
İnsan, konuştuklarıyla insanlara faydalı olmalı, onlara yük değil. Sözler; kişinin aynası, iç dünyasının yansımasıdır. Faydalı sözleri konuşmak kadar, faydalı sözleri dinlemek de önemlidir.
Arkadaşlığımızın devamlılığı bu iki ölçüyle belirlenmelidir: Ya konuştuklarımızla arkadaşımıza faydalı olmalıyız! Ya da onun konuşmalarından biz faydalanmalıyız!
Bu iki faydayı da sağlamayan konuşmalar, “mâlânâyi”den öteye geçemez.

ETİKETLER:

Mehmet Emin PARLAKTÜRK

Mehmet Emin PARLAKTÜRK

Yazarın Diğer Yazıları