Dini Başkalarına Havale Etmek

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 20.05.2024 12:06
YAZI
A
 Hayatımızı doğrudan ilgilendiren konularda, bizzat kendimiz ilgilenmeyi tercih ederiz. Hatta, tercihten de öte, zorunlu olarak takip etmeye bakarız. Lehimize veya aleyhimize gelişebileceğini düşünerek kendi işimizi başkalarına havale etmek istemeyiz.

Oysa dünya işleri gelip geçici işlerdendir. Dünya nasıl fani ise, dünya işleri de fanidir. Bu sebeple, ebedi imiş gibi dünya işlerinin peşinden koşmaya değmez. Çünkü, sözünü ettiğimiz işler, dünyada kalacak işlerdir.

***

Fani olan dünya işleri, ahiretle mukayese edildiği zaman ne kadar da anlamsız ve değersiz kalır! Aslolan, fani olana değil ebedi olana yatırım yapmaktır. Tıpkı Allah Rasulü’nün tavsiye ettiği gibi.

Buharı ve Müslim’in, Hz. Enes (Radıyallahu anh)den  rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Resûlullah (Saliallâhû Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurur :

“Kul öldüğü zaman üç şey onun peşinde gider;  İkisi döner, biri kalır. Bu üç şey; ailesi, malı ve ameli’dir. Bunlardan mal ve ailesi geri döner,  ameli onunla kalır.”

Kalıcı olan işlerle daha fazla ilgilenmek, daha çok onlar üzerinde durmak ve kafa yorup yoğunlaşmak gerekmez mi?

***

Böyleyken, pek çoğumuz neden ahiret işlerimizi başkalarına havale etmeyi tercih ediyoruz ki?!

“Zarurat-ı diniyye” diye tabir ettiğimiz dince bilinmesi farz-ı ayn olan bilgileri ve yine yapmamız mutlak şart olan amelleri niye hocalara bırakıyoruz ki?

Hele bir de yanlış “şefaat” telakkisi var ki, birilerinin elini tutan veya eteğine yapışan kendini garanti cennette görüyor! Şefaat beklentisinin, kişinin iman ve ameliyle doğrudan ilgisi olduğu göz ardı ediliyor!...

Peygamberimizin şu uyarısı bunu açıkça ortaya koymaktadır:

“Ey Kureyş topluluğu! Kendinizi kurtarmaya bakın; Allah’ın yanında size faydam olmaz. Ey Abdulmenaf oğulları! Allah’ın yanında size faydam olmaz. Ey Abbas (Amcası)! Allah’ın yanında sana faydam olmaz. Ey Safiyye (Halası)! Allah’ın yanında sana faydam olmaz. Ey Kızım Fatma! Malımdan dilediğini iste, ama Allah’ın yanında sana faydam olmaz.” (Buhârî, Vesâyâ, 11)

***

“Biz Peygamberin ümmetiyiz, bu yetmez mi?” diyerek kendimizi avutuyorsak eğer, görüyoruz ki, ümmeti olmak bir yana Peygamberimiz en yakınlarına, akrabasına, amcasına, kızına bile “kendinizi kurtarın, size faydam olmaz” diyerek onları uyarıyorken bize ne oluyor?

Kutlu Doğum faaliyetlerinin başladığı şu günlerde, dünyada kalacak işlerimize bizzat önem ve değer verdiğimiz kadar, ahirete intikal edecek  işlerimize de ilgi gösterip bizzat kendimiz takip etmeyi alışkanlık haline getirmek, aklın ve imanın gereğidir.

ETİKETLER:

Mehmet Emin PARLAKTÜRK

Mehmet Emin PARLAKTÜRK

Yazarın Diğer Yazıları