Büyük Türkiye Gemisi

Kayıt Tarihi: 01.01.1970 02:00 - Son Güncelleme: 20.05.2024 09:49
YAZI
A
 BİZ Türkiyeliler, ismi TÜRKİYE olan çok büyük bir geminin yolcularıyız. Gemi, tarih denilen büyük engin uçsuz bucaksız bir okyanusun dalgaları ve fırtınaları içinde bata çıka sarsıla sarsıla yol almaktadır. Sakinlerin veya yolcuların çoğunluğu Sünnî Müslümandır. Yetmiş küsur etnik köken bulunmaktadır. Dominant faktör İslam kimliğidir. Bir milyon kadar Kripto Yahudi, bir milyon kadar da Kripto Hıristiyan olduğu söylenmektedir. Son yüz yıl içinde gemi büyük arızalar ve kazalar geçirmiş, vahim suikast ve sabotajlara uğramıştır. Geminin içindeki barış ve mutabakat sarsılmıştır. 
Gemide menfaatleri birbiriyle çatışan farklı kesimler ve gruplar vardır.
Gemide ahlaksızlık yanlıları vardır. Gemide hainler vardı.
Gemide zina, riba, sömürü, haksızlık, adaletsizlik, müstehcen yayınlar, fuhuş, kumar, uyuşturucu ticareti gırla gitmektedir.
Türkiye gemisinde yolculuk yapan Türkiyelilerin birinci vazifesi geminin güvenlik ve selametini korumaktır. Bu yapılmazsa Allah saklasın gemi su alıp batabilir. Maalesef gemiyi batırmak isteyenler vardır.
Geminin idaresini ve kumandasını ele geçirip gelirlerinin büyük kısmına el koymak isteyen egemen çeteler vardır.
Gemideki siyasî, iktisadî, ticarî mafyalar ortalığı birbirine katmaktadır.
Dış düşmanlarımız ve onların içteki yardakçıları ve işbirlikçiler geminin parçalanması için çalışıyor.
Gemideki hainlerin kendileri de sulara gömülüp boğulacaklar ama bunu düşünmüyorlar.
Gemideki Müslümanlar, gayr-i müslimler, çeşitli etnik gruplar ve kültürel kesimler vasıflı olsalar selamet ve güvenlik tesis edilecek ama olması gereken seviyede vasıf maalesef yoktur.
Gemide kullanılan lisan Türkçedir ama 1928’den önce basılmış ve yayınlanmış Türkçe talimatnameler ve kitaplar okunamamaktadır.
Geminin her yeri birtakım acayip resimler ve büstler ile doludur.
Geminin tamirata ihtiyacı vardır ama bu yeterli şekilde yapılmamakta, alabildiğine tahribat yapılmaktadır.
Gemi su almaktadır.
Geminin lüks kısmında vur patlasın, çal oynasın eğlence vardır.
Yedi yıldızlı lüks süitlerde çalgı, raks, düğün dernek, içki, fuhuş…
Gemide zaman zaman bombalar patlıyor.
Ezan sesleriyle sarhoş naraları birbirine karışıyor.
Dev dalgalar… Çılgınca esen kasırgalar… Buzdağları… Mayınlar…
Bata çıka bata çıka…
Gemideki bazı zengin Müslümanlar uçaklarla lüks ve ihtişamlı umre seyahatlerine gidiyor.
Geminin çoğunluğu Müslümandır demiştim ama bunlar tek bir Ümmet değiller ve başlarında ehliyetli bir İmamları yok. Bin parçaya, hizbe, İslamcılığa ayrılmışlar. Birbirinden kopuklar.
Gemide zenginlik var, fakirlik var. Büyük ekmek ve nimet israfı var.
Geminin okullarında İslam eğitimi verilmiyor, egemen azınlığın vesayet eğitimi veriliyor.
Geminin bir kısmında lüks ve şatafat, öbür kısmında fakr u zaruret.
Eskiden zina yasakmış ve suçmuş ama artık değil.
Dev gemi bacasından koyu kara dumanlar saçarak, bir sağa bir sola yalpalaya yalpalaya bata çıka yol alıyor.
Ezanlar, marşlar şarkılar türküler dualar sarhoş naraları rüzgarın ıslıkları, dalgaların çatırtıları, makinaların harharaları…
Allahım hepimize akıl, fikir, vicdan, iz’an ver, gemimizi koru.
ETİKETLER:

Mehmet Şevket Eygi

Mehmet Şevket Eygi

Yazarın Diğer Yazıları