Kurban Adanmışlıktır
Dini hizmet amaçlı sivil toplum kuruluşları, geçen yıllara göre daha bir gayretli, daha bir heyecanlı.
Halkımızda da kurban hassasiyeti, sanki daha canlı, daha duyarlı.
Hatta, kurbanlık hayvan yetiştiricileri bile bu yıl oldukça memnun ve sevinçli.
Kısaca, alanın da satanın da mutlu olduğu bir kurban günleri yaşıyoruz sanki.
***
Şüphesiz bunda mevcut siyasi yönetimin sağladığı güven ve istikrarın rolü var.
Tamamen olmasa da, eski yıllara göre dini hizmet alanlarına gösterilen kolaylık, musamaha ve özgürlüklerin gözle görülür sonuçları bunlar.
Hatırlayın, Müslümanların yılda bir defa keseceği kurbanın derisinin bile kime verileceğini devletin belirlediği günlerden geldik!
Şimdi, bizatihi devlet, bütün imkanlarıyla yurtiçi ve yurtdışı kurban organizasyonları yapan sivil kuruluşlara hizmet sunuyor ve hatta diplomatik yardımda bulunuyor…
***
Kurban, Allah’a yaklaşmanın, yakın olmanın bir aracı.
Ama bundan da öte, bir adama, bir adanmışlıktır!
Allah yolunda kurban olmak demek, O’na her şeyini adamak demektir!
Can’la, mal’la, eldeki imkânlarla Allah’a tüm varlığımızı sunmak, fedâ etmektir kurban…
Kur’an ayetinde belirtildiği gibi, Allah’a ulaşan kurbanın ne etidir, ne de kanı…
Yani, kurban olan kestiğimiz hayvan değil aslında…
Kurban olan biziz.
Çünkü, O’na ulaşan, O’nun yolunda harcanan can, mal ve varlık fedakârlığımızdır.
Yâni, takva’mızdır.
***
Dini hizmet alanlarının genişlediği şu dönemde, bu fırsatları meşru ölçüler içinde çok iyi değerlendirmek lâzımdır.
Yapılacak suiistimaller, nimetlerin kaybolmasına sebep olur.
Emanetler yerini bulmalı, Allah’ın rızasına muvafık olmalıdır.
Bayram alış-verişlerinde ticari ahlaka önem verilmelidir.
Helal-haram gözetilerek geçirilecek günlerin ardından kılınacak bayram namazı, inşallah İslam dünyasının bayramının da habercisi olur.
Hayırlı, huzurlu ve bereketli bayramlar.
Mehmet Emin PARLAKTÜRK
